Balık istifi yolculuk yapmak, İstanbul içerisinde insanlık dışı koşullarda seyahat etmek eğer kaderimiz olarak görülüyorsa ve buna zam yapmak istiyorlarsa kaderimize razı değiliz. AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi, belediye hizmetlerini yönetemiyor, belediyeyi borca sokuyor ve masrafları halka çıkarmaya çalışıyorsa, bunun diyetini bizler ödemek istemiyoruz. Bir de tüm bunların üzerine “yaptığımız zamlar makul” diyerek yalanlar atıyorlarsa, yalancılardan da hesap sormaya hazırız.
İstanbul’da toplu taşıma araçlarına yapılan ve bazı alanlarda yüzde 50 ve 30’lara varan zamlar, Kadir Topbaş tarafından “yüzde 10’luk makul bir zam” diye savunuldu. Halkın gözüne baka baka zam oranlarını bile yalan aktaran Topbaş, bugün Büyükşehir Belediyesi’nin bilinen iflas noktasına gelmesinin baş sorumlusudur ve derhal istifa etmelidir.
İstanbul’da 30 Ekim’den itibaren yürürlüğe giren zamlara göre indirimli bilet, indirimli aylık kart, tam ve indirimli metrobüs fiyatları yüzde 30, indirimli tek aktarma ve çift aktarma ise yüzde 50 oranında zamlanıyor. Bu oranlar ortadayken utanmadan halka “makul bir zam” diye seslenen Topbaş, toplu taşıma araçlarına gerekli yatırımların yapılması için bu zammın gerekli olduğunu öne sürüyor.
İhalelerle, taşeronlaştırmayla ve en önemlisi özelleştirmeyle yandaş sermayeye kaynak aktarmak suretiyle belediye bütçesini iflasa sürüklenmesinin sorumlusu Kadir Topbaş’tır. Bu gerçekler ortadayken Topbaş’ın bir çözüm yolu olarak, zaten yoksulluk içinde ayakta kalmaya çalışan halkımıza yüklenmeyi önermesi, başlı başına bir skandaldır. Belediye bütçesini düzeltmek için halkın cebine yönelmeye cüret eden Topbaş derhal istifa etmelidir. Halkımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni Topbaş’tan çok daha iyi yönetir.
Geçtiğimiz haftalarda İGDAŞ ve İDO’yu özelleştirme kararını da alarak, yoksul halkımıza dönük bir başka saldırıya hazırlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, belli ki bunların yanıtsız kalacağına güvenmektedir. Referandum sonuçlarına dayanarak, her istediğini yapabileceği düşüncesine kapılan AKP hükümeti ve belediyeler, ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduklarını çok geçmeden görecektir. Emekçi halkımızda bu saldırılara yanıt verecek güç bulunmaktadır ve bu yanıt çok geçmeden verilecektir.
Balık istifi metrobüs ve otobüsleriyle yapılan yolculuklar bir de üzerine yapılan zamlarla birlikte vatandaşın canına tak etmektedir. Aklımıza, “Acaba AKP’li belediye metrobüs satın aldığı firmalara olan borcunu halktan mı çıkarıyor?” sorusu gelmektedir.
İşte tam da bu yüzden ve tam da bu zamanda bu adamlardan kurtulmak gerekmektedir.